Monday, November 10, 2008




tango6
Originally uploaded by winterswan

Gecen aksam fotograf cekmek icin SUADA'da Tango Ritual Istanbul adli organizasyona katildim.

Bir sürü tango sever toplanmıştı ve herkes birbirini dansa kadırıyordu. Onların deyimiyle bu bir "Milonga " idi. Birbirinden şık bayanlar ve o kadar şık olmayan erkekler - bazıları kotla ve spor ayakkabıyla gelmişti - sürekli pistte dönüp duruyordu.

Ortamın karanlık olması bayağı zorladı beni fotoğraf çekerken ama beğendiğim bir kaç kare çıktı.


Thursday, July 17, 2008

Silk, spice and spirit



Istanbul Sultanahmet'te bir gün. İslam Eserleri Müzesi, Topkapı Sarayı bahçesi, Ayasofya, dansöz kıyafetleri, fesler, kaftanlar ve milyonlarca halı kilim arasında...

En güzeli tabii ki Sultanahmet köftesi.

Dear Boss,


Day 37: Dear Boss, I'm afraid I won't make it to work tomorrow :(
Originally uploaded by winterswan

I'm afraid I won't make it to work tomorrow :(

Wednesday, June 25, 2008

jump'n sweat


jump'n sweat
Originally uploaded by winterswan

Ha ha , iste en sevdigim foto.

eger bir gun cok ama cok bos vaktiniz olursa, kendinizin ziplarken fotografini cekmenizi tavsiye ederim. Zaman nasil geciyor anlamiyorsunuz. Ve de yuzlerce kez zipladiginiz icin spor yapma derdi falan hic kalmiyor.

bir de ben sadece ayaklarimi cekerken bu kadar ugrastim, bir de full body cekseydim ne olacakti kimbilir? asil amac oydu da, artik takatim kalmadigi ve disari cikmam gerektigi icin bir noktada birakmak zorunda kaldim.

Bu arada fotoyu yukledikten sonra arkadaki kola sisesini ve buzdolabinin alt kisminin yerinden ciktigini farkettim. Ne oldu ne zaman oldu hic bir fikrim yok. Sise muhtemelen Ece'nin oyuncaklarinin arasindan geldi. Ama sonra ortadan kayboldu, evin bir baska kosesine gitti galiba. Artik baska bir fotograf da bulurum yeni yerini.

Summer love


Day 15: Summer love
Originally uploaded by winterswan

Cidden yaz askim. Her gun iki ogun karpuz yiyorum.

Bir de photoshop filtrelerine falan sardim. Onlari deniyorum karpuzlarin uzerinde :P Normalde fotograflari cektigim gibi, uzerinde mecburi duzeltmeler yapmadan koyarim. Valla beni photoshop bastan cikariyor. Boyle 1950'lerden kalma karpuzlar, pardon fotolar yaptiriyor bana...

my paper muffins


my paper muffins
Originally uploaded by winterswan

Cekerken en cok eglendigim fotolardan biri. Flckr'daki muffins & cupcakes gunu icin yaptim. Gun, muffin deyince yanlis anlasilmasin, flickr'da altin gunu falan yapmiyoruz tabii ki... Her gun baska bir konsept ile kendi fotograflarimi cekiyoruz.

Elimdeki de aslinde gercek muffin degil. Haftaicine denk geldigi icin kendim pisiremedim, disaridan da alamadim. O yuzden bir dergiden kestim.

Saturday, June 14, 2008

Fotografa dönüs


Day 5: stressed
Originally uploaded by winterswan

Sonunda kisa bir ara verdigim fotograf isine tamamen ve cok hizli bir sekilde geri dondum. Disaridan is alip para bile kazaniyorum azicik.

Ilgilendigim iki konu: Mimari geometri ve oto-portreler. Sokaktaysam mimari detaylara dikkat ediyorum. Icerideysem kendi fotolarimi cekmeye calisiyorum. Ikisi de ck zevkli. Ozellikle insanin kendi fotografini cekmesi biraz zor olmasinin yani sira cok eglenceli oluyor.

Wednesday, June 04, 2008

Olimpos aşkım
yaklaşık 20 yıl önce başladı. Daha ilkokul öğrencisiydim. Ağaçevlerde rüzgarla uyumak, harabelerin içinden denize yürümek, denizden çıkıp buz gibi (chilling) kaynak suyuna girmek, çiçekler, böcekler... Ormanın içindeki gizli harabeleri, hamamı, tiyatroyu keşfetmek... Yol boyunca mis gibi defne ağacı kokusunu içine çekmek - bu arada ben bu kokuyu genel olarak yazın duyulan koku sanıyordum, geçen sene öğrendim ki defne ağacının kokusuymuş :P

Yürüdüğümüz yol ve kaynak:





Bebek çam ağacı:




Geçen hafta Olimpostaydım. Aynı yerlerde yürümekten, aynı şeyleri ayin gibi yapmaktan bıkmadım. Bu yıl bir nokta farklıydı. İki yaşındaki kızım Ece ilk defa olimposu gördü. O yaş olarak benden daha önce görmüş oldu. Çok eğlendi, çok şımardı, çok düştü, çok kalktı, dizleri ve kolları yara oldu ama Olimposu çok sevdi.

Ekim'de tekrar oradayız.

Tüm resimler
şurada.








Friday, May 23, 2008

"Tanrılar Okulu" ve sigara!

Yazmayı unuttum. Ben bu hafta sigarayı bıraktım. Nasıl oldu ben de bilmiyorum. "Tanrılar Okulu" diye bir kitap okuyorum. İngilizce adı School for Gods, ama İngilizce çevirisi yok. aslı İtalyanca kitabın. Şimdilik sadece adını çevirmişler galiba :)

Neyse kitap dünyayı aslında kendimizin yarattığından, dışımızda bize zorluklar çıkartan veya mutluluk veren ayrı bir dünya olmadığından bahsediyor. Son günlerin popüler, biraz da kuantumla ilgili konularından. Ama güzel bir kitap. Yazarın ağzından uygulamalı anlatıyor. Bana da mantıklı geldi bu herşey içimizde olur aslında olayı. Tabii iç bütünlüğü sağlamak için ilk şartlardan biri dış bütünlüğü sağlamak, yani vücuta ve organlara iyi bakmak.


Konuya geliyorum şimdi: Efendim ben de bu organlara iyi bakmak hadisesinden yola çıkarak, ciğerlerimi ve kalbimi garantiye alayım diyerekten bir sabah sigarayı bıraktım. Herhalde vücuduma yapabileceğim en iyi şey oldu bu son 10 senedir. Şu ana kadar kimseye söylemedim ama yaklaşık bir senedir, kalp krizi ya da beyin kanaması olayından ödüm kopuyordu.

Bu sigara olayını kökten halledince, "düş"lerime daha kolay ulaşacağımı sanıyorum. Biraz da spor yaptık mı, fit duruma geldik mi, içeriye dönebiliriz artık.

Şöyle bir fotoyla bitireyim:

Geçen hafta Kerpe ve Kefken'deydik. Karadeniz kıyısında iki kasaba. Neredeyse denize bile girebilecektik. Bu bölgenin kayaları ünlü. Özellikle Pembe kayalar diye bir yer var. Deniz kenarındaki kayalar, falezler gibi oyulmuş. Fotoğrafta da görüldüğü gibi..

Friday, February 17, 2006




Fotoğraf sihirbazlık gibi bir şey... İzleyiciye neyi nasıl istersen öyle gösterebiliyorsun. Ustalara göre ben işin çok başındayim daha. Tekniğimi geliştirmem, projeler yaratmam gerekiyor. Ama yavaş yavaş başlıyorum bunları gerçekleştirmeye.

Yaklaşık 6 ay önce işimden ayrılıp kendi grafik tasarım ofisimi açtım. Kuzenim Sevgi ile beraber profesyonel fotoğraf işine de giriyoruz. Sevgi fotoğrafta okulu nedeniyle - Sinema TV - benden daha iyi eğitim aldı ve daha fazla deneyim kazandı. Şimdilik ticari fotoğraflarımızı o çekiyor. İşler geldikçe stüdyo malzemelerimizi de tamamlıyoruz. Tabii bunlar işin para kazanma kısımları.

Özel kısım, yani amatör fotoğrafçılığa gelince benim merakım şehir fotoğrafları çekmek. Aslen şehir plancısı olmamın bir etkisi vardır bunda herhalde ;) Şehirleri ve mimari yapıları seviyorum. Bunların insanla olan ilişkilerini fotoğraflamak istiyorum çoğunlukla. Kafamdaki projeler de bu yönde oluşuyor ister istemez.

Proje demişken, yanda linkini gördüğünüz 40 haramilerin 80. haramisiyim. Nasıl oluyor demeyin, ben de bilmiyorum. Bana bu numarayı verdiler. Burası bir fotoğraf grubu. Eğer fotoğrafa merakınız varsa ve öğrenmek isterseniz tıklamanızda fayda var.